Anneler günü gibi özel günleri pek manalı bulmuyorum. Sevginin ve saygının tek güne sığdırılması çabas başlı başına saçma olduğu yetmiyormuş gibi, bir de bunun üzerinden yapılan duygusal sömürülere tahammül edemiyorum. Anneler günü, babalar günü, sevgiler günü... daha günler öncesinde dönen ticari reklamlar miğdemi bullandırıyor. Olayın diğer bir yönü de hep atlanıyor zaten, bu tarz özel günler de herkesin çok şanslı olmadığı gerçeği... Herkesin annesi, babası hayatta değil ya da uzağında olabilir. Böyle saçma sapan duygusal baskılarla insanın resmen morlini bozmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Ama işte o kadar baskı altındayızki kutlamadan da geçemiyoruz. Bu özel günlerde, kendimizi hediye almak zorundaymışız gibi hissediyoruz. Genel anlamda insanlara hediye vermekten çok hoşlandığımı söyleyebilirim, yani özel bir güne ihtiyacım yok çok şükür :) Özellikle el emeği ile hazırlanmış hediyeler her zaman benim için daha özeldir. Annenize illa birşey hediye etmek istiyorsunuz onlara kendi ya...

Yıllarca havuçlu kek mi olur yahu diyip durdum, inadımdan da hiç yemeyi denemedim. Taaki bu kek börek işlerine merak sarana kadar... Annemin en sevdiği kektir, havuçlu kek yapsana ısrarlarına dayanamadım ve İnternet'ten bulduğum bir tarife göre yaptım. Tek kelimeyle mükemmel bir lezzet. Böylece ilk yediğim havuçlu kek, kendi yaptığım kek oldu :) Mükemmel olmuştu olmasına ama bir Starbucks'ta yediğim havuçlu kek değildi. İnat ettim araştırdım, aradım taradım çok çeşitli Sturbucks havuçlu kek tarifi buldum. En aklıma yatan tarifi denedim, fena olmadı. Bir şeyler rendelerken sürekli olarak elimi kesdiğim için annem kıyamamış bana bir rende makinası almış. Aslında sadece rende yapmıyor bir çok şey kesip doğruyor. Öncelikle çok gerekli bir alet olmadığını düşünsem de kullandıkça oldukça pratik ve işlevsel olduğunu anladım. Bahsi geçen alet, Moulinex'in fresh express'i... Yanında bir de 50 pratik tarif kitabı var. Birazcık göz atma fırsatım oldu gerçekten pek pratik tarifle...

Bütün kurabiyeleri sevmeme rağmen, tarçını ve çevizi çok sevdiğimden olsa gerek, en favori kurabiyem açık ara cevizli tarçınlı kurabiyedir.  Mis gibi tarçın kokusu ve kıtır kıtır ceviz ve yanında çay en sevdiğim ikili :) Kozilife'ın hediye kutularına eklemek için yaptım, umarım talihlerimiz de beğenir... Hazır yapmışken tarifi de paylaşmak istedim. Malzemeler: 1 yumurta 200 gr margarin 1 su bardağı şeker Yaklaşık 2.5 su bardağı un 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu 3 çay kaşığı tarçın 50 gr ceviz Yapılışı: Margarin ve şekeri iyice yoğuruyoruz. Sonra yumurtayı da ekleyerek iyice karıştırıyoruz. Un, vanilya, tarçın ve kabartma tozunu da azar azar ekleyip, ele yapışmayan çok sert olamayn bir hamur elde ediyoruz. Cevizleri elinizle iri iri parçalayıp, hamura ekliyoruz. Cevizden biraz küçük parçalar koparıp yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye diziyoruz. 175 derecelik önceden ısıtılmış fırında 30 dakika pişiriyoruz. Ben fırının turbo kısmını açıyorumki kıtır kıtır ol...

Geçen hafta Tanercik maalesef bir kaza sonucu kolunu kırdı ve ameliyat oldu :( Şükür ki şu an iyi durumda, yakında daha da iyi olacak ve pek yakında tekrar işe dönecek. Onu ziyarete giderken sana ne yapayım dedim, muffin muffin muffin dedi. Ben de en afilli muffini yapmaya niyet ettim, başardım da sanki :) Anneciğimin Mudo'dan yeni aldığı, silikon bardak kalıpları kullanma fırsatı buldum. Üzerlerini de renkli renkli süsleyince çok sevimli oldular. Garip bi şekilde bazıları kalıptan çok kolay çıkarken, bazıları baya zor çıktı, henüz sebebi anlamadım. Kalıplar çok şirin ve çok havalı oluyor muffinler, tavsiye ederim. Malzemeler: 3 yumurta 1 çay bardağı süt 1 su bardağı şeker 1 çay bardağı sıvı yağ 2 su bardağı un 1 paket kakao (25 gr) 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu Süsleme için; fındık, damla çikolata, hindistan cevizi, süsleme şekerleri Yapılışı: Yumurta ve şekeri mikser yardımıyla iyice çırpıyoruz. Yağ ve sütü ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. Azar azar un...

Kozilife'ı Facebook sayfamızdan takip edenler bilirler, nisan ayı içerisinde yüz kişiye ulaştığımız için, çekilişle bir kişiye süpriz hediyemiz olacak demiştik. Yüz kişiyi karıştırmak suretiyle onar onar azaltarak üçe'e düşürmüştük ve son olarak şanslı talihlimiz, Lümeys olmuştu. Manager'ımız Irmak'la birlikte düşündük taşındık ve ilk üçe birden armağan vermeye karar verdik : ) Buradan ikincimiz Alper ve üçüncümüz Tuğba 'yı da tebrik ediyoruz. Çook önceden twiter'dan söz verdiğim Melike 'nin de armağını unutmadım tabiki. Herkesler merak etti hediyeleri, artık açıklama zamanı... Kozilife'ın armağanı ne olabilir? Muffin ve kurabiye kutusu tabiki :) Pazar günü Irmak, Melike ve ben kolları sıvadık hummalı bir çalışma sonunda ortaya çok güzel şeyler çıkardık, umarım talihlermizde beğenirler...   Butik kurabiye , tarçınlı çevizli kurabiye , damla çikolatalı fındıklı muffin ve şam kurabiye 'den oluşan kurabiye kutularını büyük bir özenle hazırladık. Biz...

Neredeyse bütün çorbaları çok seviyorum. Son zamanlarda da tavuk suyuna çorbaya sarmış durumdayım. Tabi bunda hasta olmamın da büyük etkisi var. İnsan hasta olunca, haklı olarak biri çorbasını yapsın istiyor. Savaş'a bana tavuk suyuna çorba yap dedim, ben ne anlarım çorbadan dedi :( Hasta hasta kalkıp kendi çorbamı kendim yaptım, tam bir trajedi :( Sonra düşündüm şimdi bunu bloga yazmış olsaydım, kalk blogdan bakıverde yap derdim. İyileşir iyileşmez ilk iş yeniden yapıp, tarifi bloga yazayım diye, kendime söz verdim. Dün akşam enfes çorbadan yaptım, işte tarifi... 4 kişilik tarif; Malzemeler: 300 gr tavuk göğsü 1 lt su yarım limon 3-4 avuç tel şehriye 2 yemek kaşığı sıvı yağ tuz ve karabiber Yapılışı: Derin bir tencere, tavuğu ve suyu ekleyip, iyice haşlanmasını bekliyoruz. Tavaya yağı ve tel şehriyeyi ekleyip, biraz kavurduktan sonra pembeleşmeden ocaktan alıyoruz. Bu arada haşlanan tavuğu, biraz soğuduktan sonra elle didikliyoruz. Tavuğu haşladığımız suyun iç...