Bu akşam bize Tubi geldi. Çorba yaptık, profiterol yaptık, bol bol güldük, eğlendik :) Bu benim ikinci profiterol denememdi, ne yazıkki ilkinden daha kötü bir sonuç aldım... Tariflere tam anlamıyla uymak her zaman iyi netice vermiyor, kendi ruhumu kattığımda daha güzel olduğunu düşünüyorum : ) Ama öyle yenmeyecek kadar da çirkin olmadı. Sonrasından Büşra'da geldi, herkes baya baya severek yedi, profiterol toplarımız dışında herşey mükemmeldi : ) Şu topları tam anlamıyla tutturduğumda tarifi sizinle paylaşacağım.
Her hafta sanatsal bir aktivitede bulunmaya çalışıyorum. Bu haftaki aktivite köşemizde tiyatro vardı. Çok uzun süredir gitmek istediğim bir oyuna gitme fırsatım oldu. Oyun ne diyecek olursanız, Hamlet'e gittim ama bu öyle bildiğiniz Shakespeare (itiraf ediyorum yazılışına google'dan baktım!) Hamlet'inden değil, modern bir uyarlamasıydı Hamlet'in. Herhalde Moda sahnesini duymayanınız kalmamıştır, hayır duymayan varsa çok ayıp! Anadolu yakasının en samimi sanat yuvası oldu dersek hiç abartmamış oluruz. Adamlar tırnaklarıyla yoktan var ettiler mekanı, çokta güzel ettiler! Geçen sene en son gittiğimden beri çok daha güzel bir yer olmuş. Pek bi contemporary havası var, bu kavramla ne kadar dalga geçsemde seviyorum bu tarzı :) Minimalist ve modern... He ayrıca çayları da çok güzel. Çayı güzel olan yerlere olan sempatimi bilmeyen yoktur herhalde. Neyse yazının konusu Moda Sahnesi değildi Hamlet'e dönüyorum... Yukarıda da dediğim gibi bu Hamlet başka Hamlet'lere benze...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil"Hüzünlü Bir Profiterol Hikayesi" ismin içindeki "Hüzünlü" kelimesini tarife bağlıyor olsam da hoşuma gitmedi Mery'm. Evet moral bozukluğumuz oldu belki ama lezzet açısından efsaneydi. Yine de şunu söylemeden edemicem senin tariflere ihtiyacın yok beybi zaten yaptıkların on numara beş yıldız ;)
YanıtlaSilProfiteroller hiç de fena görünmüyor hüzünlü olmalarının dışında afiyet olsun :)
YanıtlaSil