Bugün Fatma ile birlikte gittik bu oyuna, geçen seferki Çehov Makinası'nın acısını çıkarma niyetindeydik. Birlikte ilk tiyatro çıkarmamızı yaptık, hele şükür :)
İlk defa Cevahir'deki tiyatro salonuna gittim. Bileti internetten alırken, koltuk sayısının fazlalığı dikkatimi çekmişti ama yine de bu kadar büyük bir salon beklemiyordum. En önde oturma fırsatı bulduk baştan 6 ve 7 numaralı koltuklarda oturduk, fakat sınırdaydık diyebilirim. Salonda resmen kör noktalar vardı, sağdan ve soldan ilk beş koltuğun sahneyi nasıl gördüklerini pek anlamış değilim. O yüzden cevahir salon 1'de oyun izleyeceklere koltuk seçerken dikkat etmelerini öneririm.
Oyuna girmeden oyunla alakalı biraz bir şeyler okumuştum, az çok konuyu biliyordum ama ilk girişte o kadar asker, ellerinde silahlar falan görünce biraz kasıldığımı itiraf etmeliyim. Oyunda olsa koca koca silahlar görmek insanı rahatsız ediyor. Amerikalı askerlerlerin savaş sırasındaki piskolojini, halkın, basının, iş adamlarının, klisenin, mafyanın savaştan nasıl çıkar sağladığı anlatılmaya çalışılmış. Oyunda cımbızla çekilebilecek çok fazla etkileyici cümle mevcuttu. Konu gayet güzeldi fakat işleyişte bir yavanlık vardı. Oyunun başındaki silahlar, oyun sonunda bırakılınca bir nebze olsa beni rahatlattı ve gözümden bir kaç damla yaş akıttığını itiraf etmeliyim :)
Sahne tasarımı, dekor, kostüm, ışık yönünden oyunu ele alırsak, vasat olarak nitelendirebiliriz. Öyle etkileyici bir sahne tasarımı göremedim açıkcası, 2011'de yılın en iyi sahne tasarımı ve dekoru ödülünü almasına biraz şaşırdım. Yalnız bir çok oyunda olan sahne dekor değişimi için oluşan zifiri karanlık geçişler yoktu, herşey aynı sahnede olup bitiyordu ve bunun oyun bütünlüğünü koruduğunu düşünüyorum. Oyunda çok ciddi bir ses problemi vardı, müzikler etkileyiciydi ama sesi çok yüksekti. Sürekli patlayan silahlar çok fazlaydı ve seyirciyi rahatsız ediyordu. Savaş havasını yansıtmak istemelerini anlıyorum ama bu denli yükses ses, oyundan çıktığımda geçici duyma kaybı yaşadağımızı itiraf etmeliyim :) Ayrıca salona daha girmeden etrafı duman basmıştı, oyun esnasında da dumanlar bir ara ben de öksüreğe sebep oldu.
Çok geniş bir oyuncu kadrosu mevcuttu. Üşenmedim saydım, otuz yedi oyuncu vardı :) Oyundaki usta oyuncular elbette hemen dikkati çekiyordu. Sadece Musa Uzunlar ve Civan Canova'dan bahsetmek diğer oyunculara haksızlık olur diye düşünüyorum. Zaten onlar sanki biraz daha geri planda duruyorlardı, bu iki ustadan daha iyi performans beklerdim. Ölüleri gömülmeye iknaya gelen kadınların oyunculukları ve ses tonları gerçekten etkileyiciydi. Özellikle 18 dolar 50 sent diye bağıran, Martha'nın oyunculuğu bence muhteşemdi. İleride adını çok fazla duyacağımız bir oyuncu olacağına inanıyorum. Özellikle ses tonu harikaydı. Öte yandan Henry'nin sevgilisi Joan, çok abartı ve zorlama bir karakter olmuş, oyunun bütünlüğü dışında kalmıştı. Ayrıca fahişelerin canlandırdığı sahneler de çok zorlamaydı.
Oyun, özellikle verdiği mesajdan ötürü kesinlikle izlemeye değer.
Dip Not: Martha'yı oynuyan oyuncu Gözde Okur'muş.
Yorumlar
Yorum Gönder